ABD’de geçen hafta güçlü gelen istihdam verilerinin ardından ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz indirim sürecine daha küçük adımlarla devam edeceğine yönelik beklentilerin artması, tahvil faizlerinde yaşanan yükseliş ve Orta Doğu’daki gerilim, piyasalarda risk iştahının azalmasına neden olmuştu.
FED’in 50 baz puanlık faiz indirimi ihtimali kalmadı
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda FED’in kasımda 25 baz puanlık faiz indirimi yapma ihtimali yüzde 88’e çıkarken, 50 baz puanlık faiz indirimi ihtimali ortadan kalktı. Söz konusu gelişmelerle dün ağustos ayından bu yana ilk kez yüzde 4’ün üzerine çıkan ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi söz konusu seviyedeki seyrini korudu.
FED Yönetim Kurulu Üyesi Adriana Kugler, FED’in enflasyonu yüzde 2 hedefine düşürmeye odaklanması, ancak bunu istihdam artışında ve ekonomik büyümede istenmeyen bir yavaşlamayı önleyen ‘dengeli bir yaklaşımla’ yapması gerektiğini ifade etti. New York FED Başkanı John Williams da eylül ayındaki yarım puanlık indirimin ardından bankanın faiz oranlarını zamanla düşürmesinin tekrar uygun olacağını aktardı.
Bilanço sezonu açılıyor
Analistler, bu hafta açıklanacak enflasyon verilerinin yatırımcıların odağında olduğunu belirterek, söz konusu verilerin piyasaların yönü açısından büyük önem taşıdığını kaydetti. Kurumsal tarafta ise bilanço sezonu başlarken, PepsiCo’nun hisseleri, şirketin gelirinin üçüncü çeyrekte azalmasına ve bu yıla ilişkin gelir beklentisini düşürmesine karşın yüzde 1’e yakın yükseldi.
