Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Kürt-Arap Kardeşliğine Vurgu Yaptı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” çabaları kapsamında yaptığı konuşmalarında Türk, Kürt ve Arap kardeşliğine vurgu yaparak Malazgirt, Çaldıran ve Ridaniye gibi savaşları hatırlattı. Ancak Türk ve Kürt ırkçıları, tarihî hakikatlere gözlerini kapatarak tepki gösterdi.
4 gün önce TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş Şırnak Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada Yavuz Sultan Selim ile İdris-i Bitlisî’nin Çaldıran’daki ittifakını hatırlattı. Bunun üzerine bazı dernek ve federasyonlar zehir zemberek bir bildiri yayınlayarak Yavuz Sultan Selim’i soykırımla itham etti, İdris’i Bitlisî ile olan ittifakını “suç ortaklığı” ve “kirli ittifak” olarak nitelediler.
Devletimizin en üst mercii olan TBMM Başkanlığı, geri adım atarak Yavuz Sultan Selim ve Çaldıran Muharebesini övmekten pişman olduğunu, özür dilediğini açıkladı. Ancak bu durum, tarihi silme veya unutturma anlamına gelmemelidir. Türk-Kürt ittifakı ve İdris-i Bitlisî’nin hatırlanması önemlidir.
Anadolu’nun tarihinde önemli bir yere sahip olan Şah İsmail ve Çaldıran hadisesi unutulmamalıdır. Safeviyye tarikatının kuruluşuyla birlikte başlayan Sünni-Şii ayrışması ve Anadolu’daki etkileri üzerinde durulmalıdır.
Çaldıran Savaşı, Türk-Kürt-Arap ittifakı ve Yavuz Sultan Selim’in kararlı tutumuyla Anadolu’nun geleceğini belirleyen önemli bir dönem olmuştur. Bu tarihi gerçekleri hatırlamak ve gelecek nesillere aktarmak önemlidir.
Meclis Başkanı’nın özür dilemesi, tarihi gerçekleri değiştirmez. Çaldıran, Türk-Kürt-Arap kardeşliği ve Anadolu’nun kurtuluş mücadelesi önemini korumaktadır.